Kullandıkları yöntemler
Yetim ve bakıma muhtaç çocukların mağduriyetlerini kullanan misyonerlerin özellikle eğitim alanında birçok faaliyet yürüttüğü bilinmektedir. Pek çok bölgede okulların neredeyse tamamı sadece misyoner kurumlar tarafından inşa edilip desteklenmekte ve buralardaki öğretmenlerin görevlendirilmesi yine misyoner amaçlarla yapılmaktadır. Misyonerlerin çocuklara yönelik çalışmalarında kullandıkları metotlar şu şekildedir.
Eğitim kurumları yoluyla: Yukarıda bahsedildiği üzere, eğitim alanında hassasiyet gösteren misyoner gruplar, yerli halk içerisindeki kimsesiz çocukları seçip onları Hristiyan okullarında dinî eğitime tabi tutarak bölgelerde Hristiyanlığın tohumunu atmaktadır. Yoksul ve yardıma muhtaç bölgelerde misyonerlerin kurduğu okulların eğitim kalitesi diğer okullara göre daha iyi olduğu için buralardan mezun olan çocuklar kendi toplumlarında daha avantajlı hale gelmektedir.
Bursiyerlik: Birçok misyoner kurum az gelişmiş ülkelerdeki çocukların eğitimi için burs imkânı sağlamaktadır. Bu burslarla belirli bir kuruma bağlanan öğrenciler, eğitim hayatları boyunca bu kurumlar tarafından yönlendirilmektedir. Burs benzeri finansal yardımlar karşılığında çocukların ve öğrencilerin bazı faaliyetlere katılmaları istenmektedir.
Yardım faaliyetleri: Eğitim alanı dışında ailesi ve toplumu Hristiyan misyonerler tarafından yardım görmüş çocuklar bu kurumlara sempati duyarak daha fazla yakınlık kurmaktadır. Misyonerlerin bu şekilde kendilerini sevdirdiği çocukların Hristiyanlık mesajını kabul etmesi de kolaylaşmaktadır.
Evlat edinme: Özellikle 19. ve 20. yüzyılda yaygın olan evlat edinme pratiği birçok konuda problemli olduğu için bir dönem ülkeler tarafından yasaklanmış olsa da birçok misyoner kurum tarafından halen daha kullanılmaktadır. Özellikle uluslararası evlat edinme hukuki olarak zor hatta imkânsız olmasına rağmen, bu kurumlar etik olarak yanlış olan birçok uygulama ile evlat edindirme çalışmalarında bulunmaktadır. Her ülkenin farklı bir hukuki düzenlemesi olsa da Hristiyanlar evlat edinme konusunda dinî bir dayanak olarak “Tanrı’nın İsa Mesih’i evlat edindiği gibi zor durumda olan çocukların evlat edinilerek kurtarılması” inancıyla hareket etmektedirler
Yetimhaneler açma: Ailesini kaybetmiş ve bakıma muhtaç çocuklar için inşa edilen yetimhaneler, misyonerlerin çalışma alanlarından bir diğerini oluşturmaktadır. Devletlerin yetimhane projelerine sıcak baktığı veya bakıma muhtaç çocuklar için yetimhaneden başka bir alternatif olmadığı durumlarda misyoner kurumlar devreye girerek bu tür çalışmalar yapmaktadır.
Anaokulu seviyesinden başlayarak üniversiteye kadar eğitim alanında destekledikleri çocuklarla Afrika’nın en ücra bölgelerinde misyonerlik çalışmalarının devam etmesini sağlamaktadırlar. Kilise adına kurulan bu tür eğitim kurumları, öğrencilere bulundukları ülkelerin eğitim politikalarına ek olarak dinî eğitim de vermektedir.
Hastahaneler açma: sağlık hizmetleri vermek için kurulan hastaneler de misyoner kiliselerin bir diğer çalışma alanıdır. Eğitim ve sağlık gibi insan hayatının iki temel alanında oldukça aktif olan misyonerler, imkânsızlıklar ve mağduriyetler sebebiyle yardıma muhtaç olan yoksul halk arasında rahatça dinî propaganda yapabilmektedir.

